BELKİ DE..
Onca günden sonra yazıyorum. Evet belki şu an bile kararsızım yazsam mı yazmasam mı diye soruyorum kendime. Ama tek bir neden için yazıyorum. Ne mi? Kendimi, içimdeki duyguları bastırmak, kendimi rahatlatmak için.. Eğer birine özlediyseniz ona bir mektup yazın derler işte ben de bu akşam onu yapacağım..
Bugün yine ordaydın ve ben onca seneye rağmen oradan geçerken sanki ilk an da farkedişim gibi etkileniyorum kalbim küt küt.. Öncelikle sana sorabilsem bunu nasıl başarabildiğini sorardım. Ve sonra sorularım hep 'nasıl' lar halinde devam ederdi. Nasıl bu kadar etkiledin? Nasıl bu kadar sevdin? Nasıl bu kadar hem ümit verip hem geride durmaya dayanabildin? Beni o kadar ikilemlerde bıraktın ki günlerce, haftalarca belki aylarca acaba mı dedim içimden. Ama o gözlerdeki bakışın tarifi elbette buydu. Dakikalarca, saatlerce baktı, baktım, bakıştık.. Ama ne oldu? Dışarıdan bakmaya çalışan için hiçbir şey ama benim içinse büyük mutluluk, kendini adayış, sabretmeyi bilmek, inanmak, inandığının doğru olduğuna kendini inandırmak.. Ben her zaman inandım. Çevrem ise beni şaşkınlıkla bazen moral vererek bazen ise olmayacağını kendileri de çok iyi bildikleri halde kızmamam için teselli gösterilerinde bulunurlardı. Bazıları ise böyle bir şeyi asla kabul etmedikleri halde iyimser oldular. Hatta 'ben seni öyle görmüyorum' diyen bile oldu. Ama bana ne yazar isterse her şeyi yapsın bir kere inandıysam ve istediysem ondan vazgeçmemin imkansız olduğunu iyi bilirim. Biliyordum bir zaman olacağını biliyordum biliyorum. Hala bu kanıda olduğuma inanmıyorum biliyor musun? Eğer sen olmasaydın ve bir başka arkadaşım bunu bana anlatsaydı inan ol ki onu vazgeçirmek için elimden geleni yapardım. Hayat değil mi işte? Hissetmeden, tatmadan anlayamazsın, yorumlayamazsın, tarif edemezsin. Çok kitap okudum kafamı dağıtmak için. O kadar çok okudum ki.. Ama çoğunda sevgimize uzaktan yaşanan, kavuşulamayan aşkın/ sevginin gerçek aşk/sevgi olduğu sonucu benim kafamı toplamak bi yana daha da dağıttı. Bir süre buna alıştım. Ama sonrasında dayanamadım, yapamadım.. Sana o kadar çok ihtiyacım oldu ki.. Bazen yerine başkalarını koymayı denedim.. Bir kez kesin olarak bi hata yaptım. Sen ise beni karşıdan usulca ve sessizce seyrettin. Belki gördün ama bir şey yapamadın yapmadın. Sen de zamanında yaptın çünkü. Bu yolun yolcusu olanların başına gelenleri en az benim kadar biliyordun. Ama sen bana öyle baktın ki K. kendime yüzbinlerce kez 'HAYIR! ben onlardan değilim' dedim. Sen bana statüsel farklılığımız olduğunu iddia ederek sen onlardansın bense aşağılardan geliyorum dedin. Ama ben hiçbir zaman onlardan olmadım ki K. Ben sadece tek bir şey oldum, tek bir şey yaptım. Sadece sabrederek seni bekledim. Kötü mü yaptım? O yalnız günlerde problemlerimi kendim çözdüm çünkü sen yoktun. Bazen problemlerin çözümü için akıl hocaları edindim. Ama onlar bana 'aşık' oldular. Benim bedenimi istediler. Bense benim bedenimin bir sahibi var zaten dedim. İyi demişim değil mi sevgilim? Seni o kadar sevdim ki gittim kendime yüzük aldım. Sen bana takmışsın gibi hissettim.. O yüzüğü her taktığımda dışarıda her hissettiğimde sen aklımdaydın. Amacım senin dışında kimseyi düşünmemekti. Yanlış yaptıysam özür dilerim sevgilim.. Şimdi geçmişe uzanıyorum da, ne kadar çok şey oldu aramızda.. Ne komik şeyler yaptım(k). Daha çok ben rezil oldum çünkü sen hep 3 adım geriden geldin. Olsun geldin ya bana o bile yetti. Şimdi tek düşüncem ise sensiz 3 ay ne yapacağım. Ama biliyorum ki geleceğim(iz) için bunu yapacağım. Çok güzel hayallerim var ikimiz için. Ve bunlar uzak değil biliyorum, inanıyorum. Ve sana bu yazıyı okuttuğumda belki saçmaladığımı düşüneceksin(!) belki gözlerinden bir kaç damla akacak ama şunu bil ki sevgilim ben seni hep sevdim sen ne olursan ol yine sevmeye devam edeceğim ve bekleyeceğim..